En yakın arkadaşım, dert ortağım, canımın en içi bundan 1 hafta önce melek oldun.
Hayatımın 7,5 yılını küçücük bedeninle o kadar doldurdun ki yaşadığım boşluğu hiçbir acıyla ilişkilendiremiyorum.
Gözümden sakındığım canım arkadaşım bir anda avcumun içinde yok oldun.
Müthiş zekan ve özgür ruhun ile bana çok şey öğrettin canım dostum;
Koşulsuz sevilebileceğini,
Bu güzel dünyaya aslında sadece eğlenmeye geldiğimizi,
Gerçek olmayı, nasıl hissediyorsan öyle davranmayı,
Hep pozitif olmayı,
Çok güzel kokmak için parfüm gerekmediğini 🙂
ve daha birçok şeyi.
Öldüğünde bile bana sevdiklerimle olduğunca çok zaman geçirmem gerektiğini hatırlattın.
Sen öğrettin ama ben bunları bir insan olarak öğrenebilir miyim, bilmiyorum.
Seninle 1 saniye daha geçirebilmek için neler vermezdim.
İyi ki 40 günlük bir bebekken benim hayatıma girdin. Sen göbeğimin üzerindeyken beraber uyuyakaldığımızı hatırlıyorum 🙂 Canım benim.
Evden çıkacağım zaman nasıl da endişelendiğin, üzerimden ayrılmadığın, beni bırakma der gibi ötüşlerin. Hepsi zihnimde.
Eve geldiğimde bana seslenişin, hemen beni bir oyuna davet edişin. Nerede kaldın der gibi.
Şimdi evde soğuk ve iğrenç bir sessizlik var.
Bir türlü anlamlandıramadığım şu hayatımda belki de en gerçek şey sendin.
Seni o kadar çok seviyorum ki.
Umarım beni affedersin.
Ve umarım bir gün tekrar görüşüp geçmişten bahsederiz; yaşadıklarımızdan, anılarımızdan. Kolay değil, çok şey yaşadık seninle canım oğlum.
O güzel kokun hala burnumda.
Seni çok seviyorum.
Huzurla uyu.
tr.dincer sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.